Wednesday, June 17, 2020

Çilek reçeli yapma zamanı

  No comments
 
Çileğin çıkması ile birlikte akla gelen ilk soru: "Ne zaman çilek reçeli yapmalıyım?"
Günümüzde herkes organik meyve sebzenin faydalarından bahseder oldu. Aslında, organik üretim bize uzak olmayan;ancak adını koyamadığımız bir olaydır. Çünkü dedelerimiz, ninelerimiz yıllarca kendi işlediği topraktan elde ettiği meyve ve sebzeyi  yiyerek, hem sağlıklı hem de daha uzun yaşamışlar. Şimdilerde her şeyin yerini makinelerin aldığı gibi, meyve sebzenin yerini de fabrika üretimi diyeceğiniz ürünler aldı. Tohumların İsrail'den getirilmesi,yurtdışından ithal edilmesi çok konuşulsa da herhangi bir çözüm bulunamadı. 
Konu çilek olunca ilk akla gelen hormonlu çilek oluyor. Yaz olsa da kış olsa da çilek marketlerden hiç eksik olmuyor. Özellikle kocaman ve görüntüsü harika olan çilekler gerçekten nefis görünüyor. Her ne kadar çilek yetişmeyen bir mevsimde bile markette çiçek olması, hormon dışında başka bir şeyi akla getirmiyor. 
Benim size tavsiyem: Hazır Korona yasakları bitmişken, en yakındaki köy, kasaba neresi ise çilek yetiştiren bir tarlaya gidip bizzat çileği kendiniz toplamanız. Böylece çileğe verilen ya da verilmeyen ilaçlar hakkında bilginiz olur.
Umarım yaptığınız çilek reçelleri güzel olur. Hepinize sağlık dolu, Koronasız günler diliyorum.

Üniversiteye hazırlanırken en çok hangi hikayeyi dinlediniz?

  No comments
2004 yılında üniversiteyi kazanmış biri olarak ,üç defa ÖSS sınavına girdim. Tabi ki son 2'sinde dershaneye gitmek zorunda kaldım. O zamanlar dershaneler özel okul değildi. Rehberlik hocaları, öğrencileri motive etmek için çok uğraşırlardı. Ne kadar başarılı oldukları ayrı bir konu. Bunların dışında bir de bütün öğrencilerin tekrar tekrar dinlemekten usandığı, belki inandığı,belki inanmadığı,belki de biraz gaza geldiği gibi birtakım başarı hikayeleri(başarı masalları) çok sık dile gelirdi.
Hani bir çorba hikayesi söz konusu olduğunda, ilk akla gelen: "Çorba bizden olsun, ekmek parasını ödeyin." muhabbeti gibi hikayelerde bunlar. Edison'un ampulü ya bulurken binlerce deneme yapması, sahile vurmuş deniz yıldızlarını tekrar denize atmaya çalışan birisi, sokak lambasının altında ders çalışan büyükler, hedefini bilmeyen gemiye rüzgarın yardım etmemesi, komşunun oğlunun odasının lambası sabaha kadar açık olması, günde 600 soru çözen öğrencilerin varlığına inanılması... Şu an aklıma gelenler. 
Doğruluk payı vardır,yoktur. Herkes kendisi karar verebilir,ancak bir insana bir şey yaptırmak istiyorsanız;ona gerçekten bunun gerekli olduğunu anlatmalısınız. Yoksa anlattıklarınız sadece burdaki gibi hoş ya da hoş olmayan birer anı olarak kalır. Eksik gördüğünüz kısımları yorum olarak yazabilirsiniz. 
Bu yazıyı da eğitim sistemindeki eksiklik ve çarpıklıklara atfediyorum.

Monday, June 15, 2020

Kısır ne zaman yenmeli?

  No comments
Tüm dünyanın gözünü Korana virüsün bürüdüğü gibi bu günlerde, bu da nereden çıktı demeyin. Bana hep ilkbaharı ve güneşli güzel günlere hatırlatır kısır (Sarmiçi). Özellikle yeşilliklerin bol olduğu günlerde, hiç düşünmeden yapacağınız çok güzel bir aperatif,yemek,atıştırmalık vs. dir kısır. Kıymeti az bilinen bulgurun,eşsiz bir tat kazandığı yemektir kısır. Nar ekşisi, limon ve marul ile de ölümsüzleşir. Resimde gördüğünüz kısırı ben yaptım. Tadı harika oldu. Ev hanımları alınmasın ama çoğu evde yediğim kısır, haşlanmış bulgurdan ibaretti. Benim size tavsiye içerisine domates,salatalık, marul koymadan yapmanız. Salçasını ve  yağını da bul koymayı unutmayın. Umarım o, ailecek hep beraber kısır yediğimiz günler hayırlısıyla en kısa zamanda geri döner.

Sunday, June 14, 2020

Koşmak sağlığa faydalıdır

  No comments
Uzun bir sürenin ardından tekrar koşmaya başladım. Haftasonu çalışmıyorsanız, mutlaka koşmalısınız. Bu virüslü ortamda "Ne koşması?" dediğinizi duyar gibiyim.Evet, haklısınız. Ancak,benim bulunduğum yer koşmaya son derece müsait. Zaten kendi hayatınızı göz önüne getirin. Sadece konuşmak için değil, spor yapmak için hiç zamanınız oldu mu? bu soruyu kendime sorduğumda aldığım cevaplar: " iş var,güç var. Aile var ,o var, bu var. Ama hep bir bahane var. " 
Uzun süre sonra koşmaya başladı başladığım için, vücudum çok zorlandı ilk başlarda. Nefes almakta ve koşmakta çok zorluk yaşadım. Sağ ve sol baldırlarım ,koşuya alışık olmadıkları için birer gün arayla çok ağrıdılar. Ancak şimdi, daha uzun süre ve ağrısız bir şekilde koşabiliyorum. 
Koşmak insanı acıktırıyor tabii ki. geldiğimde güzel bir kahvaltı ile kendimi ödüllendirdim :) Havuzlar açıldığı zaman yüzmeye de gitmeyi düşünüyorum. 
"Koşmanın faydaları nelerdir?"  sorusuna cevap aramaktan öteye gidin ve önce koşun. Sonra da faydalarına bakarsanız. Büyük bir ihtimalle ,yaşadıklarınızı doğrulayacak şeyler okuyacaksınız. 
14 haziran pazar gününden herkese selamlar...

Saturday, June 13, 2020

Almanca sınavına hazırlık

  No comments
13 haziran cumartesi gününden herkese merhaba. An itibariyle yağmur yağmaya başladı, ben bunları yazarken. 
Almanca B1 sınavına hazırlık yapıyorum. 
Merak edenler için kısa bir açıklama yapayım:
B1 Almanca sınavı nasıldır?
Dört kısımdan oluşur. Dinleme, okuma, yazma ve konuşma. 
B1 Almanca sınavı ne kadar sürer?
Yaklaşık iki saat. 
Sınav sonuçları da iki üç haftaya elinizde olur.
 Çalışırken Almanca B1 sınav örnekleri çözmeyi unutmayın. 
Hayat zor olsa , dil öğrenmek için her zaman vakit vardır. 
Herkese güzel bir haftasonu diliyorum.

Comments