Bir önceki yazımda ilk aklıma gelenleri yazmıştım.Bu gün de yapılan yarışmalardan aklımda kalanları paylaşmaya çalışacağım.Zaten 23 Nisan şenlik şeklinde geçerdi ben köydeyken.
Elma yeme yarışı vardı.Elleri arkadan bağlanmış öğrenciler,ipe asılı duran elmayı yemeye çalışırlardı.Büyük bir heyecanla kimin en fazla yediğini izlerdim.Zaten bir ısırık alan elmanın yarısını ısırmaya gayret ederdi.Amerika'da yapılan sosis yeme yarışmasına göre çok masum ve bir o kadar sağlıklı bence.
Yoğut içinde parayı bulma yarışı vardı. Kemal Sunal'ın  Tosun Paşa filmindeki yarışma gözümün önüne geldi hemen.Çok beğendiğim bir yarışma çeşidi olmadığını özellikle belirtmem gerek.Yüzü,gözü yoğurda batmış birinin ağzında madeni bir para göstermesi ile son bulurdu yarışma.
Kendi katıldığım yarışmalardan en çok çuval yarışı kaldı aklımda.Nedeni ise çok basit,bir fotoğrafım var çuvalla atlarken.Sonuncu filan olmuştum heralde.Ya da sondan ikinci.
Halk oyunlarına katılmıştım.Sınıf öğretmenimin bana verdiği ali bir görev vardı: Sonu tutmak. Yani en azından hala öyle hissediyorum.Çünkü baş kadar sonuncu kişi de halayı toplama ve dağıtma görevi yapıyordu.Şimdi olsa oynayamam büyük bir ihtimal.Lisedeyken bizim okula halk oyunları görevi verilmişti çünkü.Ben hiç oynayamadım.Sonra sağolsun,bizim beden eğitimi hocası,kaşla göz arasında bizi idare etti de kurtulduk.İlkokuldayken zevkliydi tabi.
İlerleyen yıllarda köy ve köy okuluyla çok bir ilgim kalmadığından,ne olup bittiği konusunda da bir fikrim olmuyordu.En son bir bando takımı kurduklarını hatırlıyorum.Onlar da bando çalarak tüm köyü gezdiler de ondan biliyorum.
Güzel günler şimdi ve gelecekte de olur umarım.Çünkü ülkemiz adına,şimdi daha çok ihtiyacımızın olduğu günlerdeyiz.