Mahkeme, Meta'yı kullanıcı verilerinin gizliliğini ihlal etmekle suçladı ve yaptığı ceza açıklamasında şirketin bu tür kötüye kullanımlarını caydırmak için daha etkili önlemler alması gerektiğini belirtti. Bu ceza, veri koruma düzenlemelerini ihlal ettiği tespit edilen en yüksek miktardaki cezalardan biri olarak kayda geçti.

Meta'nın kullanıcı verilerini reklamcılarla paylaşması ve bu verileri hedefleme amacıyla kullanması, kullanıcı gizliliğini korumaya yönelik endişeleri artırmıştı. Özellikle 2018 yılında patlak veren Cambridge Analytica skandalı, Meta'nın veri güvenliği ve kullanıcı gizliliği konusundaki zayıflıklarını gündeme getirmişti.

Bu olayın ardından Meta, veri koruma önlemlerini artırmak ve kullanıcıların daha fazla kontrol sağlamak amacıyla çeşitli adımlar attı. Ancak bu çabalar, hükümetler ve kullanıcılar tarafından yetersiz bulundu ve eleştirilere maruz kaldı.

Mahkemenin Meta'ya verdiği 1,3 milyar dolarlık ceza, şirketin veri koruma konusunda daha fazla sorumluluk alması ve kullanıcı gizliliği endişelerini ciddiye alması gerektiğini bir kez daha vurguladı. Ayrıca, bu ceza, diğer teknoloji şirketlerine de bir uyarı niteliği taşıyor ve veri korumasıyla ilgili düzenlemelere uyumun önemini bir kez daha hatırlatıyor.

Meta sözcüsü, şirketin bu cezayı ciddiyetle değerlendireceğini ve veri koruma önlemlerini daha da güçlendirmek için gereken adımları atacaklarını belirtti. Ayrıca, kullanıcıların güvenliğini ve gizliliğini en üst düzeyde korumak için sürekli çaba sarf edeceklerini ifade etti.

Bu ceza, Meta'nın sadece mali açıdan değil, itibar açısından da önemli bir darbe olduğunu gösteriyor. Şirket, kullanıcıların güvenini yeniden kazanmak için daha fazla çaba göstermek zorunda kalacak gibi görünüyor.